Yaşam Zihindir
Buda’nın sözlerine bakılacak olursa yaşam acılardan oluşmaktadır ve acılara sebep olan da bitmeyen arzulardır. Bu bakımdan arzular, hazlar gibi tatmin edilmezler ve sürekli tekrarlanırlar. Her arzu da ona kavuşmak adına yeni acıları doğurur çünkü artık arzunun kendisi yaşamın amacı olmuştur. Bu bakımdan, baktığı her şeyde acı gören Buda’nın sözlerine kulak verecek olursak, arzularımızı ve acılarımızın kaynakları görmek adına öncelikli olarak kendi içimize bakmamız gerekmektedir. Her ne kadar dış sebeplerden dolayı bu arzuların çoğu kaynaklanıyor olsa da esasında her şey bizim zihnimizde olup bitmemektedir. Eğer arzulardan ve diğer hırslardan kurtulmuş bir zihne sahip olabilirsek Buda’nın sözünü ettiği nirvanaya da ulaşmak mümkün hale gelmektedir. Çünkü zihnimiz her şeyi kapsayan bir yapıya sahiptir. Kendi başına daima zengindir ve kendi başına yeterli olmaktadır. Bu bakımdan ne büyük öğretileri ne de başkalarına ihtiyaç duyar. Ancak zihninin bu tek başınalığını yitirmiş ya da açığa çıkaramamış zihinler ise sürekli bir şeylere ihtiyaç duyarlar ve can sıkıntısı adını verdikleri bu eylemler neticesinde çoğunlukla acı çeker ya da anlamsızlığa düşerler.
Bu bakımdan Buda’nın aydınlanma öyküsü oldukça önemlidir. Bilindiği gibi Buda, genç yaşlarına kadar bir prenstir. Sarayda doğmuş ve yetişmiş, bu kapsamda da saray adabını, geleneklerini gayet iyi bilen birisidir. Fakat bir gün bir eğlence sonucunda uyandığında akşam yapılan eğlencenin ne denli anlamsız olduğunu etrafında sızıp kalmış insanları, devrilmiş masaları, kırılmış bardakları görünce birden idrak eder. Akşam güzel olan kadınların şimdi ağızlarından salyalar akmakta, akşam kendisine büyük büyük laflar eden adamlar ise koyun koyuna uyumaktadırlar. Bu durumda, böylesi gelip geçici şeylerin yaşamın nihai amacı olmayacağını anlayan Buda, saraya dair olan tüm haklarından feragat eder ve kendisini aramak için yollara düşer. En sonunda bir ağacın altında daldığı derin tefekkür sonucunda aydınlanmaya kavuşur ve aydınlanmış kişi anlamına gelen Buda sözcüğü ile anılmaya başlar.
Bu öykü, zihinsel tasarımların ne kadar önemli olduğunu göstermesi bakımından değerlidir. Dünyayı, durduğumuz yerden kavramaya çalışırız ve genelde baktığımız yerin en doğrusu olduğunda ısrarcı oluruz. Fakat bu doğru yaşam görüşümüz altında pek çok şeyden ödün vermekte ve esasında asla sahip olunmayacak şeyler için mücadele edilmektedir. Bu mücadele sonuçsuz kaldıkça –çünkü sonuçsuz kalmaya mahkum olmaktadır, daha fazla mücadeleye girişmekte ve daha fazla hırslara sahip olmaktayız.
Meditasyon, yaptığımız bu uğraşların gerçek değerini görmek, gündelik yaşamın kaygısından kurtulmak ve yaşam ile hemhal olduğumuzu anlamamız için önem taşımaktadır. Bu bakımdan meditasyonu düzenli bir şekilde yapmalı ve kendi yaşamımızı gözden geçirmeye özen vermeliyiz. Bu seanslar sonunda yaşam farkındalığımız artacak ve başka bir yaşam yolunda ilerlemeye başlayabileceğiz.
Meditasyon Nerede Yapılır?
Meditasyon, özel yerler gerektiren bir uygulama değildir. Esasında sağlam bir zihin her an ve her yerde meditasyon yapabilmektedir. Ancak yeni başlayanlar ya da zihinlerini tam olarak eğitememiş kimseler için sessiz ve sakin bir ortam meditasyon için gerekli olmaktadır. Meditasyonda önemli olan odaklanmak olduğu için bu seanslar sırasında odaklanma yapmaya özen göstermeli ve tüm dikkat vücut üzerinde toplanıp düşüncelerden arınılmalıdır. Saf zihne ulaşmayı amaçlayan meditasyon için sessizlik bu yüzden önemlidir. Aynı şekilde, bu tür törenler için özel olarak hazırlanmış Mitr Tütsü Çeşitleri sayesinde de sakin bir ortamın hazırlanmasını sağlayabilirsiniz. Tütsüler, bilindiği gibi çok uzun zamanlardır özellikle meditasyon seansları için kullanılırlar. Çünkü salgıladıkları kokular beyinsel fonksiyonları harekete geçirir ve kişinin rahatlamasına aynı zamanda da odaklanmasına yardımcı olurlar. Bu bakımdan tütsü kullanmak, odaklanmak ve verimli bir meditasyon yapmak için önem kazanmaktadır.
Meditasyon Teknikleri Nelerdir?
Zihin eğitimi için önemli olan meditasyon yapımı için hangi amaçla yaptığınıza bağlı olarak birkaç meditasyon çeşitleri bulunmaktadır. Bu meditasyonlar esasında zihinsel farkındalığı amaçlıyor olsalar da teknikleri bakımından birbirlerinden farklılık gösterebilmektedirler.
Odaklanma Meditasyonu
Odaklanma meditasyonu, meditasyon seanslarının temelini oluşturmaktır çünkü meditasyonun asıl amacı odağın beden üzerine çevrilmesi ve burada sabitlenmesidir. Zihindeki düşüncelerden de kurtulmayı hedefleyen meditasyon, odaklanmanın sağlanması adına önemlidir. Çünkü dikkat dağınık olduğunda meditasyon asıl işlevini yerine getiremeyecektir. Meditasyona yeni başlayanlar arasında sıkça görülen sorun odaklanamama, dikkatin çabuk kaybolmasıdır. Bu durum nerede her yeni başlayanda görülmektedir. Çünkü zihnin olağan ayarlarından kurtulması hemen mümkün olmamaktadır. Meditasyonda başarılı olmak için bu yüzden ilk başlarda odaklanma alıştırmaları yapabilirsiniz. Odaklanma meditasyonu için meditasyon pozisyonunda olup gözlerinizi kapatıp 10’a kadar içinizden saymayı deneyebilirsiniz. 9’a geldiğinizde tekrar başa dönüp saymaya devam etmeniz gerekmektedir. Ancak sayıları gözünüzün önünde ne zaman görmeye başlarsanız, bu durumda saymaya ara vermeniz gerekmektedir.
Farkındalık Meditasyonu
Farklı isimler altında da anılıyor olsa da farkındalık meditasyonu için ana amaç vücudunuzun ve çevrenizin farkına varmaktadır. Bir başka deyiş ile yaşamla bir olmak farkındalık meditasyonun asıl işlevidir. Odaklanmayı öğrendikten sonra kendi bedeninizin ve çevrenizdekilerin farkına varmak hem yaşamınızı hem de dışınızdaki yaşamı gözden geçirmeniz için önemlidir. Kısa süre içerisinde, farkındalık sağlarsanız şayet yaşamı farklı bir gözle görmeye başlayacak ve canlı ile cansız hiçbir şeyin yaşamda farklı olmadığını kavrayabileceksiniz. Bu teknik, meditasyon pozisyonunda derin nefes alıp vermeler ile yapılmaktadır. Vücut lotus pozisyonunda olmalıdır çünkü bu pozisyon nefes alıp veriş için en uygun pozisyondur.
Aşkın Meditasyon
Bu meditasyonda hedef her şeyin ötesine geçmek, maddeden sıyrılmanın sağlanmasıdır. Bir bakımdan “astral yolculuğa” benzetmek mümkündür. Ancak meditasyon oldukça somut bir eylemdir. Bu bakımdan metafizik bir çağrışım barındırmamaktadır. Her şeyin ötesine geçmek ile kasıt, o nesnelerin ya da şeylerin gözünden yaşama bakabilmektedir. Bunun sağlanması ile kimi yorumculara göre reenkarnasyon da sağlanmış olur. Böylece hiçbir şeyin sizden aşağıda olmadığını, sizin de hiçbir şeyin üstünde olmadığını anlayabilirsiniz. Aşkın meditasyon yoğun odaklanma ve farkındalık aşamalarından sonra gelmektedir. Bu bakımdan yapması en zor meditasyon tekniği olarak öne çıkmaktadır.
Bilgeliği Aramak Bilgeliktir
Meditasyon her zaman iyi sonuçlar vermeyebilir. Hangi tekniği uygularsanız uygulayın her koşulda istediğiniz yararı göremeyebilirsiniz. Ancak tıpkı bir Zen deyişindeki gibi bilgeliği aramanın kendisi bilgelik olmaktadır. Bu yüzden meditasyon seanslarınızı, tütsü çeşitleri arasında seçimler yaparak, sessiz ortamınızı hazırlayarak, istediğiniz her an yapmaya özen göstermeniz gerekir. Bu sayede gittikçe zihinsel bir pratik kazanacak ve önemli yollar kat edebileceksiniz. Buda doğasına ulaşmanın en büyük yöntemi, hakikati arayıştan hiç vazgeçmemektir.