Nasıl Akışa Bırakırız?
Hepimiz, hayatımızın bir noktasında bazı şeylerden vazgeçmek zorunda kaldık. Bir evcil hayvan, arkadaş, erkek arkadaş ya da sadece liseden mezun olmak olabilir. Yani, yeni bir bölüme başlamak için sürekli bir bölümü bitiririz.
Yaş ve deneyim, her şeyi bırakıp ilerlemeyi biraz daha kolaylaştırsa da, tamamen bırakmak ve geleceğe iyimserlik ve heyecanla bakmamıza izin vermek zor olabilir. Eğilimimiz, eskiye odaklanmak ve geçmişe istediğimiz her şeye sahipmiş gibi tutunmak olabilir.
Bununla birlikte, buradaki sorun, nihayetinde daha fazla acıya neden olmasıdır. Büyümeyi teşvik etmez ve ilerlememize yardımcı olmaz. İhtiyacımız olduğu kadar yas tutmak ile şu anda nerede olduğumuza ve daha önce sahip olamadığımız neye sahip olmak istediğimize odaklanmak arasında bir denge kurmayı öğrenmeliyiz. Akışa bırakma sanatı ile ilgili yol kat etmek istiyorsanız, aşağıdaki 3 yolu deneyebilirsiniz:
- Takdir edin
Bunu kendi kişisel tercihinize bağlı olarak birkaç farklı şekilde yapabiliriz. Bir konudaki duygu ve düşüncelerinizi bir günlüğe yazabilirsiniz. Birinden vazgeçmeye çalışıyorsanız, ilişki hakkında değer verdiğiniz her şeyi paylaşan bir mektup yazabilir ve sonra onu gönderebilir ya da kendinize saklayabilirsiniz. Eğer kişi gittiyse, mektubu size o kişiyi hatırlatan bir yere bırakarak ondan küçük bir ritüel oluşturabilirsiniz.
Yazmaya pek meraklı değilseniz, bu anıları beslemeye devam etmenize yardımcı olmak için bir fotoğraf albümü de oluşturabilirsiniz. Bu, “geçmişe ait parçalarımızı organize etmenin” güzel bir yolu olabilir.
- Gerektiğinde ağlayın
Üzülmenin sorun olmadığını bilin. Market alışverişi yaparken aklınıza bir anı gelirse, bırakın. Duşta olursa, bırakın. Onu tutmaya çalışmayın ya da ağlamanız gerektiğini düşündüğünüz için kendinizi ağlamaya zorlamayın. Sadece doğal olarak olmasına izin verin.
Bedeniniz ve ruhunuz ne zaman yas tutması gerektiğini bilir. Gerektiğinde ortaya çıkacağına güvenin. Ve “toplumsal olarak uygun” olup olmadığını değil, ortaya çıktığını hissettiğinizde ortaya çıkmasına izin verin. Diğer insanları rahatsız edip etmeyeceği yerine, neye ihtiyacınız olduğuna odaklanın ve kendinize iyi bakın.
- Başkalarının “ihtiyacınız olduğunu” düşündüğü şeye değil, neye ihtiyacınız olduğuna odaklanın
Biri size ihtiyacı olduğunu söyledi diye, kendinizi dışarı çıkmaya zorlamayın. Başkalarının “ihtiyacınız olduğunu düşündüklerini” dinlemeyin, bunun yerine neye ihtiyacınız olduğunu bildiğinizi dinleyin.
Kendi başınıza veya yakın bir arkadaşınızla film izlemek sinemaya gitmeye ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız, bunu yapın. Dışarı çıkmak ve büyük bir grup içinde olmak istiyorsanız, bunu yapın. Ama bunu sırf başkası yapmanız gerektiğini söyledi diye yapmayın.
Başkalarının sizi bir şeyler yapmaya zorladığını düşünüyorsanız veya size ihtiyacınız olan desteği vermekten daha çok bir “kurban” gibi hissetmenize neden oluyorsa, onlara geri adım atmalarını söyleyin. “Bana değer verdiğin için yardım etmeye çalıştığını biliyorum, ama bunun yerine şu anda gerçekten başka bir şeye ihtiyacım var” gibi bir şey söylemenin sorun olmadığını unutma.